Jan 12, 2012 12:16
12 yrs ago
English term
lady of substance
English to Turkish
Art/Literary
Poetry & Literature
romantic suspense
"A young lady of substance does not say 'huh', she says 'pardon."
She was young but was no lady, and as far as substance went, after the expenses with the office, she had five hundred dollars in her personal savings account. Not much substance here.
'substance'ın paragraf içinde kullanılan müstakil anlamını da gözeterek nasıl bir öneri getirebilirim acaba?
teşekkürler... :0)
She was young but was no lady, and as far as substance went, after the expenses with the office, she had five hundred dollars in her personal savings account. Not much substance here.
'substance'ın paragraf içinde kullanılan müstakil anlamını da gözeterek nasıl bir öneri getirebilirim acaba?
teşekkürler... :0)
Proposed translations
(Turkish)
1 +2 | genç, ama hali vakti yerinde | Silifke |
5 +2 | esaslı bir hanımefendi | Eser Perkins |
5 | gerçek bir hanımefendi | Dr. Nazim Gumus |
5 | Hanımefendi | Salih YILDIRIM |
3 | varlıklı | Alp Berker |
Proposed translations
+2
22 mins
Selected
genç, ama hali vakti yerinde
.
Peer comment(s):
agree |
Recep Kurt
: Bence de "hali vakti yerinde": "Gençti ama hanımefendi değildi; haline gelince ise, falan filandan sonra hesabnda beş yüz dolar kalmıştı. Yani hali vakti pek yerinde değildi." denilebilir...
48 mins
|
teşekkürler
|
|
agree |
TAPIRUS PAZARLAMA LTD.
: varlıklı genç hanımefendi... "Gençti ama hanımefendi sayılmazdı, hele varlığı eriyince, ofis harcamalarından sonra, kişisel hesabında ... kalmıştı. Pek büyütülecek bir varlık da değildi.".
1 hr
|
teşekkürler
|
4 KudoZ points awarded for this answer.
Comment: "teşekkür ederim :0)"
+2
4 mins
esaslı bir hanımefendi
esaslı, hakikatli, gerçek bir hanımefendi. Zorlamalı değil de özünde hanımefendilik olan bir kişi anlamında kullanılmış.
--------------------------------------------------
Note added at 6 dakika (2012-01-12 12:23:04 GMT)
--------------------------------------------------
Ama tabii verdiğiniz paragrafta iki ayrı anlamda cinaslı bir kullanım söz konusu. İkinci anlamda substance maddi varlık anlamında kullanılmış, esas olarak para alınmış. Bu iki anlamı bir ifadede Türkçe'de nasıl birleştirebiliriz bilemedim.
--------------------------------------------------
Note added at 6 dakika (2012-01-12 12:23:04 GMT)
--------------------------------------------------
Ama tabii verdiğiniz paragrafta iki ayrı anlamda cinaslı bir kullanım söz konusu. İkinci anlamda substance maddi varlık anlamında kullanılmış, esas olarak para alınmış. Bu iki anlamı bir ifadede Türkçe'de nasıl birleştirebiliriz bilemedim.
Peer comment(s):
agree |
Derya Aydın
3 hrs
|
Teşekkür ederim.
|
|
agree |
Tugrul Sezgin
6 days
|
Teşekkür ederim.
|
19 mins
gerçek bir hanımefendi
"A young lady of substance does not say 'huh', she says 'pardon."
She was young but was no lady, and as far as substance went, after the expenses with the office, she had five hundred dollars in her personal savings account. Not much substance here.
Gerçek bir genç hanımefendi, "ha" demez de, "buyrun" der. Kendisi gençti, ancak hanımefendi değildi ve asıl yüzü ortaya çıkar çıkmaz, büro harcamalarının ardından, özel mevduat hesabında beşyüz doları vardı. Buradaki varlığı öyle büyütülecek cinsten değildi.
She was young but was no lady, and as far as substance went, after the expenses with the office, she had five hundred dollars in her personal savings account. Not much substance here.
Gerçek bir genç hanımefendi, "ha" demez de, "buyrun" der. Kendisi gençti, ancak hanımefendi değildi ve asıl yüzü ortaya çıkar çıkmaz, büro harcamalarının ardından, özel mevduat hesabında beşyüz doları vardı. Buradaki varlığı öyle büyütülecek cinsten değildi.
1 hr
varlıklı
baska alternatif, daha cok maddi tarafi iceriyor.
2 hrs
Hanımefendi
Imho
Discussion